İnsan Yaşamı ve Taşıdığı Gerçekler Üzerine Aforizmalar
Yaşamın bana kazandırdığı ders niteliğindeki en önemli gerçeklik acılardır.
Değerlere aldanmayın. Birisinin, bir başkasına sunduğu değer değer değildir, hiçliktir.
Hayatınıza anlam yükleme telaşına düşerseniz yerden kalkamazsınız. Hayata anlam yükledikçe eksilirsiniz.
Unutulmamalıdır ki insanın taşıdığı gerçekler acı, ihtiras, yalnızlık ve tamah’dır.
İnanç, geçmiş zamanda cehaletin insanlara karşı kullandığı kalkandı. Şimdiler de insanlar kalkanın öbür yanında.
Duvarlar arasında geçen zamanlar zeki insanların sevdiği, basit insanların ise nefret ettiği bir eylemdir.
Yaşam algılarla yönetilmektedir. Algılardan uzak bir ruh, ruhsuzluğun timsalidir.
Farklı biri olmaya çalışmak sizi dibe çeker. İçtenlikten koptuğunuz an freni patlamış kamyon misali önünüze çıkan her şeyinizi zedelersiniz.
Birliktelikler insana ” anlamsızlık ” katar. Birçok kişi anlam veremedikleri beklentiler yüzünden ayrılmışlardır. Süren birlikteliklere baktığınız da ” katlanmanın ve zorunluluğun” büyük rol oynadığını fark edeceksiniz.
İnsan özünü bir kadına ya da erkeğe sunarsa kısa zaman sonra sözsüz kalacaktır. İnsan özünü ve sözünü kimseye sunmamalıdır.
Unutma,yakıcı olmak için dingin suları hırçınlaştıran yel olmuş olmalısın.
Şöyle ki insan değer gördüğü kadar değer verdiğini söylerse o kişi basittir. Değer atfedilmez. Birbirine değer verenlerin akıbeti şimdi olmasa da sonrasında geri dönüşü olmayan bitişe neden olacaktır.
İdeallerinize koşun. Mümkünse yapmak istediklerinizi sadece siz bilin. Zorluklarla baş edebildiğiniz müddetçe o yolda var olabilirsiniz. Şayet insanlara söylediğiniz de kısık seslerle gülüşler duymaya başlarsınız. İnsan, insanlığın yoluna engel olmayı her daim başarmıştır.
Sorgulamayı, kuşkuyu, yargılamayı hayatınızın dönüm noktası olarak baş tacı ederseniz huzursuzluğun aslında beklenilen mutluluklardan daha erdemli ve gerçekçi olduğunu göreceksiniz.
Bir insanın hayatına sahip olunmaz; o insanın geçmişiyle yaşama yön verilmez. Sizin geçmişinize takıntılı olan kişiler, bir gün çirkin yüzünü çıkartarak dünyanızı hezeyana uğratacaktır.
Herkesin yapmaktan mutlu olduğu şeylere yöneldiğiniz müddetçe içi boş bir zaman geçirmiş olduğunuzu anlayamayacaksınız. Gökyüzündeki leyleklerin sürü halinde uçmasıyla oluşan görkem sizi cezbedebilir. Sürünün arkasından uçan bir leylek az önceki görkemi gözünüzden yıkabilir ve sizi düşüncelere götürebilir. Sürüyle değil, yalnız ilerleyin.
Toplumcu birey sığ düşüncelidir. Çünkü toplumla yürütülen akıl, bireyin kendindeki değerleri öldürmesine, toplumun benimsediklerine dönüşmesine izin verir.
İnsan kalabilmek, kaybetmek ve acı çekmekle gerçekleşen bir eylemdir.
Acı, insanın kabuğunun parçalanmasına ve çelikten bir zırha dönüşmesini sağlar.
Bize dokunmayan acılar yaşamımızda yer tutmaz.
Unutma varlığın kadar dünyada aitsin. Sahip olduklarına aldanma.
İnsan acılarının bilinmesini ister ancak dokunulmasını istemez.
Yaşamınızda sizi mutlu ettiğine inandığınız her eylem aslında kendinizi kandırdığınız bir durumdur.
İnsan kalabilmek zayıf ve sağlıksız zihinler için zordur.
Yorum yok